Tabader

Türkiye yem üretiminde AB’de birinci sıraya yükseldi

Türkiye yem üretiminde AB’de birinci sıraya yükseldi

Mar 16, 2022

Tahıl ve Bakliyat İşleme Teknolojileri, Depolama ve Analiz Sistemleri Derneği (TABADER) İstanbul’da düzenlediği Uluslararası Un, Yem, Bakliyat Zirvesi’nde sektörün sorunlarını masaya yatırdı. Un yem ve bakliyat sektörlerinin değerlendirildiği zirvede bir konuşma yapan Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (Türkiyem-Bir) Başkanı Ülkü Karakuş, Türk yem sektörünün geçen yıl 25 milyon tonluk karma yem üretimiyle AB ülkelerinin tamamını geride bıraktığını açıkladı.

Türkiyem-Bir Başkanı Ülkü Karakuş

TABADER’in İstanbul’da düzenlediği Uluslararası Un, Yem, Bakliyat Zirvesi’ne katılan Türkiyem-Bir Başkanı Ülkü Karakuş yaptığı konuşmada Türk yem üreticilerinin göğsünü kabartacak bir açıklamada bulundu. Ülkü Karakuş, geçtiğimiz yıl 25 milyona ulaşan karma yem üretimiyle Türk yem sektörünün Avrupa Birliği’nde birinciye sıraya yerleştiğini söyledi. 

Türkiyem-Bir Başkanı Karakuş, “Biz Türkiye yem sektörü olarak 2018 yılında 25 milyon ton civarında karma yem üreterek Avrupa Birliği’nde birinci sıraya yerleştik. Bu rakamlarla dünya sıralamasında ise Almanya’nın önünde yer alarak 7’nci sırada yer alıyoruz. Dünya karma yem üretiminde Çin 188 milyon ton ile birinci, ABD 177 milyon ton üretimle ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü sırada 69 milyon ton karma yem üretimiyle Brezilya üçüncü, 39 milyon tonluk üretimle Hindistan ve Rusya 4 ve 5’inciliği paylaşıyor. Bir basamak önümüzde yer alan Meksika’nın yıllık üretimi 35 milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye olarak 2019 yılında üretimimizin en az 1 milyon ton daha artırmasını bekliyoruz. Bunun her sene artarak devam edeceğine inanıyorum. Küçük işletmeler yerini büyük işletmelere bırakıyor. 35-40 milyar liralık cirosu olan bir sektörüz.” diye konuştu

Karakuş sözlerine şöyle devam etti: “Biz Türkiye’deki un, yem, makarna ve bakliyat ne derseniz deyin tarım sektörüyle uğraşıyoruz. Birinci sorunumuz iklim değişikliğine karşı alacağımız önlemler. Tarımsal politikalarda, mikro politikalarda veya makro politikalarda birinci önceliğimiz budur. Üç ana başlıkta iklim değişikliği kendini gösteriyor. Birincisi volkanik patlamalar, ikincisi güneş radyasyonu ve üçüncüsü bizimde içinde bulunduğumuz sera etkisi. Sera etkisinde bizler tarımsal üretim yapan insanların payı yüzde 11 civarındadır. Biz Türkiye yem sektörü olarak çevre dostu bir sektörüz.”

“Türkiye’de son 20 yılda hububat, yağlı tohum ve yem üretiminde yaşanan artışlar dikkat çekiyor. Hububat artışımız bu süre zarfında sadece yüzde 1 artmış. Yağlı tohum üretimimiz yüzde 67 artarken karma yem üretim artışımız yüzde 358 sevilerine ulaşmıştır. Türkiye olarak kırsalda yaşamı özendirmemiz lazım. Tarımsal lobi güçlendirilmeli, üniversite sanayi işbirliği mutlaka geliştirilmeli ve kamu planlı bir şekilde ticaretten çekilmelidir. Kamu düzenleme ve denetlemeyi yapmalıdır. Bunu tam yaptığı sürece kamunun ticaretle uğraşmasına gerek kalmaz.”

TABADER